VERİMDER ANADOLU BULUŞMALARI MALATYA’DA GERÇEKLEŞTİ
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), enerji
tasarrufu ve ısı yalıtımı seferberliği konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve
farkındalık yaratmak amacıyla Türkiye genelinde gerçekleştirdiği Anadolu
Buluşmaları’nın son toplantısını Malatya’da düzenledi.
Toplantıda Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı
Selahattin Gürkan açılış konuşmasını yaptı. Dalmaçyalı sponsorluğunda
düzenlenen “Enerji Verimliliği ve Gelecek” temalı VERİMDER Anadolu
Buluşmaları’nın, Malatya ayağı yoğun ilgi ve katılım ile gerçekleşti.
VERİMDER Anadolu Buluşmaları’nın Malatya’da düzenlenen
toplantısında, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri ve enerji verimliliğine
ilişkin diğer paydaşlar bir araya geldi. Yoğun bir ilgi ile karşılanan ve
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın açılış konuşmasını
yaptığı toplantıda, VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Dünya
Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ve VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz
diğer konuşmacılar olarak yer aldı.
“Isıtma ve soğutma masraflarını en
etkili enerji verimliliği yöntemlerinden olan ısı yalıtımı ile azaltabiliriz”
Enerji verimliliği ve tasarrufuna ilişkin farkındalık
oluşturmak amacıyla Türkiye’yi karış karış gezdiklerini aktaran VERİMDER
İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, “50 milyar dolar civarında bir
enerji ithalatımız var. Bunun 17,5 milyar doları doğrudan doğruya yapıların
ısıtılması ve soğutulmasına harcanıyor. Bu rakamın yarıya indirilmesi gerekiyor
ki cari açığımızı kapatma konusunda bir adım atalım, döviz kuru üzerinde baskı
azalsın ve aynı zamanda vatandaşın cebi de rahatlasın” diye konuştu.
Malatya’nın kentsel dönüşüm konusunda Türkiye’nin
örnek şehirlerinden olduğunu belirten Prof. Dr. Alkin, “Bina içerisinde
kullandığımız enerjinin yüzde 80’i ısıtma ya da soğutmaya gidiyor. Covid-19
salgınından önce ziyaret ettiğimiz 17 ilde de anlattığımız gibi, meselemiz
sadece ısıtma değil. Öğrendik ki sadece camları ve duvarları ısıtabiliyormuşuz,
evi ısıtamıyormuşuz. İklimlendirmede de yine duvarları ve camları
soğutuyormuşuz, yapının içini değil. Bu nedenle Malatya gibi yazları sıcağın,
kışları da soğuğun yoğun olarak hissedildiği bölgelerimizde ısıtma ve soğutma
masraflarını en etkili enerji verimliliği yöntemlerinden olan ısı yalıtımı ile
azaltabiliriz” dedi.
“Enerji verimliliği ve enerji tasarrufu
hem ülkemiz hem de dünyamız için çok öncelikli bir konu”
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı
Selahattin Gürkan ise toplantıda yaptığı açılış konuşmasında,
Türkiye’nin enerji verimliliğinde önemli bir gelişme gösterdiğini belirterek, “Öncelikle
başta Prof. Dr. Emre Alkin hocamız, Malatya’mızın yetiştirdiği Türkiye’nin en
değerli gazetecilerinden Vahap Munyar ve VERİMDER Başkanı Çağdaş Korkmaz olmak
üzere VERİMDER’e şehrimize ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Enerji
verimliliği ve enerji tasarrufu hem ülkemiz hem de dünyamız için çok öncelikli
bir konu. Şehir yapılanması alanında hızlı bir gelişme gösteren şehrimizde biz
de bu konunun hassasiyetini anlıyor ve çalışmalarımızı bu doğrultuda
gerçekleştiriyoruz ” dedi.
“Enerjinin verimli kullanımı,
yaşanabilir bir gelecek için temeli oluşturan sürdürülebilirliğin esas
başlıklarından biri”
Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap
Munyar ise yaptığı değerlendirmede, günümüzde belirgin
bir şekilde artan iklim krizinin yaşantımız üzerindeki etkilerini ve buna bağlı
olarak enerji verimliliğinin önemini bir kez daha vurgulayarak, özellikle bu
noktada bireylere, yöneticilere ve medya temsilcilerine düşen sorumluluğa
ilişkin gözlem ve önerilerini aktardı. Munyar, “Enerjinin verimli kullanımı,
yaşanabilir bir gelecek için temeli oluşturan sürdürülebilirliğin esas
başlıklarından biri. Bu noktada farkındalık yaratmak hepimizin görevi. İklim
krizi ve küresel ısınma dolayısıyla kaynaklarımız tehlike altında.
Kaynaklarımızı korumak için de verimlilik uygulamalarına her alanda önem
vermeliyiz” dedi.
“Son 10 yılda ülkemizin tükettiği enerji
yüzde 40 oranında arttı”
VERİMDER Dernek Başkanı Çağdaş Korkmaz da
enerji verimliliği ve tasarrufu konusundaki farkındalığı artırmaya
çalıştıklarını söyledi. Korkmaz, 2018’den bu yana konut tipi yapılarda
kullanılan enerjinin, sanayide kullanılan enerjiyi geçtiğini ifade ederek,
“Artık konutlarımızda, sanayi yapılarımıza göre daha fazla enerji harcıyoruz.
Son 10 yılda ülkemizin tükettiği enerji yüzde 40 oranında arttı. Enerji
verimliliği ve tasarrufu konusunda Avrupa’da belirli dönemlerde belirli
hedefler konuluyor ve bunlara ulaşılması için gerekli düzenlemeler yapılıyor,
bizde de benzer bir yöntem izlenmeli ve bunu yapabilecek kapasiteye sahibiz”
ifadelerini kullandı.
Binaların dışa bakan iç yüzey sıcaklığı ile iç ortam
sıcaklığı arasındaki farkın üç derecenin üzerinde olmaması gerektiğini yoksa
binalarda ısı kayıpları oluşabileceğini söyleyen Korkmaz, sözlerini şöyle
sürdürdü: “Bir enerji türü olan ısı, doğa kanunları gereği her zaman sıcak
ortamdan soğuk ortama doğru transfer olur. Yalıtımsız binalarda, dışarıdaki ısı
bina içine hareket ederek ortamı ısıtır. Bu kapsamda, binalardaki ısı yalıtımı
özellikle sıcak iklimlerde dışarıdaki sıcak havanın bina içerisine girişini
engeller ve bu sayede soğutma enerjisinde tasarruf sağlanır.”
Isı yalıtımı konutların değerini
artırıyor
Isı yalıtımının binaya sağladığı katkıların en büyük
artısı ise tüketicilerin konut satışı sırasında ortaya çıkıyor. Binaların uzun
ömürlü olmasını sağlayan uygulama, kısa vadede konutun satış değerini de
artırıyor. Herhangi bir uygulama yapılmayan konut, satışı sırasında değer
kazanmazken, dış cephe ısı yalıtımı yapılan konut ise yaklaşık %15’e kadar
değerini artırıyor. Örneğin tüketicinin satın aldığı 500 bin liralık konuta
ortalama 7.500 liralık ısı yalıtım uygulaması yapıldığı takdirde değer artışı
75 bin liraya çıkıyor. Tüketici ısı yalıtımı için harcadığı maliyetin 10 katını
konut değer artışı olarak geri kazanıyor.
Isı yalıtımının faydaları
·
Isı kaybını minimuma indirerek, evinizin yazın soğuk,
kışın sıcak kalmasını sağlar.
·
Evinizin bölümleri arasında dengeli oda sıcaklıkları
yaratır. Yaşadığınız mekanın daha sağlıklı ve konforlu olmasına yardımcı
olur.
·
Hem kendi ekonominize hem de ülke ekonomisine katkı
sağlar.
·
Ülkemizin dışa bağımlılığını azaltır.
·
Binalarda küf ve mantar oluşumunun önüne
geçilir.
·
Dış mekan uygulaması olduğu için iç mekanda alan kaybı
yaşanmaz.
·
Dış cephede estetik bir görüntü elde edilir.
·
Binaları dış etkenlerden koruyarak; onarım
masraflarını düşürür.
·
Binanın beton içindeki demirlerin paslanmasını
önleyerek, binanızın depreme karşı daha dayanıklı olmasını sağlar.
·
Yakıt tüketimini azaltarak, çevre kirliliği ve küresel
ısınmaya karşı pozitif yönde etkisi bulunur.